22 Mayıs 2007

soul of athens 94 vs. istanbul 05

23 mayıs akşamı atina olimpiyat stadında milan ile liverpool arasında oynanacak şampiyonlar ligi final maçı çoğu kişi için iki sene önceki unutulmaz istanbul gecesinin rövanşı gibi görünse de bu maçın milano’lulara aslında neyi hatırlattığına bakmak için 13 yıl geriye; 94 yılının 18 mayıs’ına yine atina olimpiyat stadına gitmek gerekiyor.



13 sene önce, bugün los galacticos’u çalıştıran capello yönetimindeki rossi, tasotti, panucci, albertini, galli, maldini, donadoni, desailly, boban, savicevic, massaro’lu efsane kadrosuyla milan'ın, johann cruyff’un zubizaretta, ferrer, guardiola, koeman, nadal, bakero, barjuan, stoichkov, amor, romario ve beguiristain’lı barcelona’sını muhteşem bir futbol ve 4-0 gibi ezici bir skorla dövdüğü maç, milanlılar için olduğu kadar çoğu futbolsever için de tüm zamanların en unutulmaz maçlarından biridir.


05 istanbul ruhunu oynayan kadro

kaptan steven gerard ve arkadaşları atina olimpiyat stadının çimenlerinde yanlarına istanbul ruhunu alıp koşarken, kırmızı siyahlılar da muhtemelen 13 sene önce aynı yerde fırtına gibi esen 2 kuşak önceki atalarının soluklarını yanlarında hissedeceklerdir.

rafael benitez’in tercihlerinden emin olamasak da(sözünü ettiğimiz benitez’in cinsel tercihleri değil elbette) liverpool’un maça reina, riise, agger, carragher, finnan, zenden, gerrard, mascherano, pennant, crouch, kuyt’lu kadrosuyla çıkması bekleniyor. her ne kadar liverpool, gösterişsiz ve öncelikle kaybetmemeye yönelik defans ağırlıklı futbol felsefesiyle bu geleneğin biraz dışında kalsa da kendi liginde fırtına gibi esen premiership takımlarının –manchester united, arsenal gibi- avrupa’da kulüpler düzeyinde pek parlak sonuçlar alamaması artık bir gelenek.


i'll always respect you

6 finalin 5'ini(% 83) kazanan liverpool, 10 finalin 6'sını(% 60) kazanan milan önünde istatistiklere de yansıyan zorluk derecesi yüksek maçlardaki başarısına, premiership'in diğer takımlarından farklı olan futbol felsefesine ve elbette 2005 senesindeki unutulmaz geri dönüş’ünü gerçekleştirdiği istanbul ruhuna güveniyor.




sezon başında kendi ligine eksi puanla başlamanın da verdiği moral bozukluğuyla lige motive olamayan milan, şaşırtıcı bir şekilde avrupa’nın bu en büyük kupasında buraya kadar geldi.

“geçen yaz ne yaptığını biliyoruz pirlo!”

dida, kaladze, nesta, jankulovski, oddo, gattuso, seedorf, pirlo, kaka, ambrosini, inzaghi/gilardino’lu yakışıklı italyanlar ağırlıklı muhtemel kadrosuyla milan’ın bu maçta neler yapabileceğini tahmin etmek için geçen yaz oynanan dünya kupası maçlarında italyan milli takımının ne yaptığına bakmak gerekiyor. milan’da istim üzerinde olacak kişi beklentilerin aksine bu sezonu cl gol kralı ünvanıyla kapatacak olan kaka değil, geçen yaz ne yaptığını bildiğimiz pirlo olacak.

otobiyografisini yazdığı kitapta kendisinden “yavru kedi” diye söz eden gerard’a, “kendimi bir kedi gibi değil, pitbull gibi hissediyorum” şeklinde cevap veren gattuso’nun defansını bir yavru kedi gibi mi yoksa pitbull gibi mi savunacağını maç başladığında göreceğiz. maç öncesi karşılıklı verilen demeçlerden ve gattuso’nun winning eleven’dan hatırlayabildiğimiz sert erkek tavırlarıyla ikisinin dostane bir karşılaşma yaşamayacağı çok açık.

kağıt üzerinde sonucu penaltıların belirleyeceği bir maç gibi görünse de karşılarındaki 11’den daha yırtıcı milanoluların işi penaltılara ve hatta uzatmalara bırakmayacağını tahmin ediyoruz.

pardon, crouch mu, sırık mı dediniz, duyamadım?

her neyse. koltuklarımıza kurulup bekleyelim ve görelim.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

milan milan milan!

Adsız dedi ki...

inzaghi inzaghi inzaghi!
bi de crouch :P

Adsız dedi ki...

Maçı zevkle izledim Liverpool inanılmaz oynadı ama 2-1 le Milan maçı aldı hakettiklerini düşünüyorum
Sizi benim bloguma davet ediyorum ve yorumlarınızı bekliyorum

Adsız dedi ki...

O 4-0'lık maç kaçırdığıma en üzüldüğüm maçlardandır. İlgiyi iyi kurmuşsun.
Liverpool'da Xabi Alonso'yu unutmuşsun. Çok kritik bir adam o takımda. Crouch yoktu senin takımdan, ama olmalıydı. Zenden kararı çok yanlıştı. Ve bir kişi kararının bile etkileyebileceği bir maçtı.
Milan'da da Maldini'nin sakatlığı geçmiş de kupayı kaldırabildi.
Çok kısa özetle Liverpool azcık daha üstün görünse de Milan hem daha şanslı hem de daha tecrübeliydi, o yüzden de gole daha
yakındı.