uğur ile bekir arasında filmin en başında ve en sonundaki iki karşılaşma demirkubuz’un ‘kader’inin kısa bir özetini, demirkubuz’un ‘kader’i ise bu toprakların ortalama insanlarının mutsuz, umutsuz hayatının altında yatan nedenleri anlatıyor; uğur ve bekir’in hikayesinin yanı sıra bay/bayan sevdiğiyle değil, bay/bayan anne/baba/çevre/gelenekler/otorite/dayatma ile evlen(diril)enler de, aradığını yıllarca arayıp bulamayıp sonunda mantığına ve ‘başında sinek kadar koca’ya, ‘yatağını ısıtıp, ev işlerini yapacak bir kadın’a evet diyenler de var.
sonra neden bu erkekler hep böyle tatminsiz, gözleri hep 'komşu kızı'nda? sonra neden bu kadınlar ilişkiyi hep bir skor mücadelesine çevirme derdinde. -çünkü zoraki bir birliktelik içindeler. bu yüzden hep yarım kalmışlar, hep mutsuz, hep tatminsiz, hep bir didişme halindeler.
ve finalde uğur’un bilinçsizce oynadığı bu tehlikeli oyunun nerelere kadar uzanabileceğini izliyoruz;
“kapının önünde durup düşündüm. dedim bekir, bu kapı ahret kapısı, burası sırat köprüsü. bu sefer de geçersen bir daha geri dönemezsin. iyi düşün dedim. düşündüm, düşündüm. ama olmadı, dönemedim. sonra bak oğlum dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin. isyan etmenin faydası yok. kaderin böyle. yolun belli, eğ başını usul usul yürü şimdi”
2 yorum:
çok can yakan bir film.
Okuyup okuyup yutkunmaktır esasen kader.
Yorum Gönder